Kovboy Kızlar da Direnir’den herkese kocaman bir merhaba. Nasılsınız?
Bu hafta KOVPOSTAL’ın ilhamı Özge Özüpek. İstanbul seyahatimde tanıştığım bu harika kovboy kızla ne şanslıyım ki hâlâ görüşüyoruz. Ben Özge’nin hayata bakış açılarını çok seviyorum ve siz de bu nefis düşüncelerin tadına bakın istedim.
Bu yazıda klişelere meydan okuyan, Polyanna olmanın hakkını veren, içten ve özgür bir sesle karşılaşacaksınız.
Klişelere meydan okuyan, Polyanna olmanın tadını çıkardığınız, neşe ve özgürlük dolu bir hafta dileriz! 🤠
HAYATTAN NE ‘’İSTİYORUM’’? HAYATTAN NE ‘’BEKLİYORUM’’?
Belki de hayat bize istediğimizi değil de beklediğimizi veriyordur. Sonuçta hayat, gerçeklik, nasıl tanımlarsak, olduğu gibi orada akıyor belki duruyor. Ve biz neyi nasıl algılarsak onunla var oluyor. Gerçeği yaratmanın gücü altında mı eziliyoruz?
Her geçen saniye bir şeyler deneyimliyoruz. ‘’İyi, kötü, sahte, saçma, anlamsız, farklı…’’ sürüyle farklı şekilde tanımladığımız deneyimler. Ya deneyimlerimiz tanımladığımızdan farklı şekilde de varolabilseydi? Mesela ‘’saçma bir deneyimdi’’ dediğim ‘’ilginç bir deneyim’’ olsaydı? Deneyim çırılçıplak karşımızda duruyor bana kalırsa; biz onu giydiriyoruz, süslüyoruz, makyajlar yapıyoruz- makyajını temizliyoruz.. Canımız nasıl isterse ve bazen de ‘’toplum efendi’’ bizden nasıl talep ederse öyle.
Hayal kırıklıkları yaşıyoruz, yeniden umut etmek istiyoruz hatta umut ediyoruz ama bu suçluluk getiriyor bazen. Bu kadar insan umutsuzken sen umutlu mu olacaksın? Polyannamısın?
Evet, Pollyannayım!
Bazen başımı kaldırasım ve yüksek sesle söyleyesim geliyor. Evet, Pollyannayım!
Sosyal medya bize gerçekliği ve birbirimizin deneyimlerini sunduğunu iddia ettiği gibi yalıtılmış ve yaratılmış bir gerçekliği de sunuyor. Kendi gerçekliğimizden koparıyor, kendi gözlerimizle başkalarının gözleri arasındaki sınırları ve ayrımı yok ediyor. Genellemeler, başkalarının deneyimlerine iliştirdikleri süsler benim deneyimlerimin üzerinde de belirmeye başlıyor. İyi ama diyorum, ben bu süsü beğenmedim ki! Ben bulmadım bunu.
Tabii ki kendi deneyimlerimin, yakın çevremdeki insanların deneyimlerinin de beni getirdiği bir yerler, deneyimlerime kazandırdığı süsler var. Ama bunları beslemek ve oradaki kalıcılıklarına/ geçiciliklerine karar vermek söz konusuyken tabii ki ekran süremin koca payını yok sayamam.
Her şeyin sonunda kendimi bulduğum yer ‘’artık hayattan istediklerimi beklemiyorum.’’ Hayattan istediklerimi istemeye devam ediyorum, ama hayattan istemediklerimi bekliyorum. O da beni istemediklerimle buluşturuyor. Ve sonra ‘’beklediklerim’’ benim gerçeğim oluyor. İstediğimle beklediğim arasındaki uçurum büyüyor, büyüyor, büyüyor. Uçurumdan düşmek üzereyken bir rüya görüyorum ve uyanıp bir öğleden sonra bu yazıyı yazıyorum.
Sevgimle
Bu arada gitmeden önce söylemeliyim ki online buluşmamıza sadece bir kişi katılabileceğini söylemiş. Tanışmak, konuşmak ve gülüşmek isteyenlerimiz varsa;
Kovboy Kız Partisi’ne davetlisiniz!
Aşağıdaki formu doldurmanız, size uygun tarih ve saati doldurmanız yeterli. (Acayip kısa bir form benden söylemesi.🥳)
🌵🤠🎈
(not: katılım az olursa maalesef erteleyebiliriz. 🥲)
Adios, amigos!
Özgür, asi ve neşeli kalın! ❤️🔥
Gülüşme üzere.
💌 Kovboy Kız Çağrısı:
Eğer istersen, gitmeden…
❤️🔥 Kalbini bırakabilirsin, 📝 Düşünceni yorumlara savurabilirsin, 🔁 Başka kovboylarla paylaşabilirsin, 📩 Ya da sevdiğin bir ruha “Bak, bu senlik!” diye gönderebilirsin.
📸 Kovboy Kızlar da Hüzünlenir’in Instagram hesabını buradan takip edebilirsiniz.👀
🎴Dijital Dükkan’dan dünyanızda yer edinebilecek yaratımlarımı edinebilirsiniz.
🎧Yaptım bir delilik! KKH artık Spotify’da!