Düş Peşime #2: Aşkı Kalıcı Kılmayı Kim Biliyor?❤️🔥🗡️
Evet şekerim ama dünyanın bir ucu yok. Kolomb bunu saptamıştı. 🗺️
“ben bu herifi birkaç hafta daha sevebilirim.”
Tüm kovboylara koOocaman bir merhaba!🎉 Nasılsınız?👀 Sevgililer gününü kutlayanlardan mısınız?💐 Ben değilim fakat bugün AŞK hakkında konuşalım istiyorum. Biraz farklı konuşalım ve Tom Robbins’in Ağaçkakan kitabından bolca alıntıyla buluşalım istiyorum.
AŞK ile ilgili sanırım hepimizin söyleyecek bir şeyi vardır. Hatta çoktan söylediğimiz, yazdığımız, düşündüğümüz, eyleme döktüğümüz ve hissettiğimiz bir şeydir. Her insanın yanında farklı bir karaktere büründüğümüze dair bir şey okuduğumu hatırlıyorum. Sanırım sevme-aşık olma şeklimizde her insanda, canlıda veyahut nesnede farklı bir bağa dönüşüyor.
Kaldı ki aşk dalgalanan bir şey. Bir sürü etkene bağlı olarak yükseliyor, alçalıyor, “buradayım!” diyor ya da biz ona “nerdesin?” diyoruz.
Sevgiyle alakalı kendimle şüphe ettiğim yakın bir süreçte, Mehmed hoca boğmak yerine alan açın demişti. Şaşırtıcı olun, öyle bir şey yapın ya da söyleyin ki ‘Sevgiliniz size baksın ve “ben bu herifi birkaç hafta daha sevebilirim.” desin.’ Evraka! İşte benim sevme şeklim/dürtüm böyle bir şeyle alakalı. Hayatla ilişkimde de böyle keşif anlarının, heyecan verici dinamiklerin, a-normal olanın büyüsüne kapılıyorum.
“İki insan tanışıp birbirine aşık olunca ani bir büyü dalgası yaşanır. Büyü o zaman doğal olarak mevcuttur. Daha fazlasını üretmeye çalışmadan, bu bedava büyü ile beslenme eğilimi gösteririz. Bir gün uyanır, büyünün kaybolduğunu görürüz. Onu geri getirmek için debeleniriz ama genellikle artık çok geç kalınmıştır, hepsini tüketmişizdir.”
İşte tamda bu yüzden farklı bir perspektiften aşka dadanalım istiyorum. Benim zaten aşk-meşk- sevgi bağlamında yazacak çok fazla bir şeyim yok. Böyle şeylerin yaşamakla alakalı olduğunu düşünüyorum. Ki Tom Robbins bence muazzam bir şekilde bir romanda bu konuyu işlemiş.
Hadi o zaman aşkı ya da aşk karşısındaki çaresizliğimizi ti’ye alalım!
Bu alıntıyı okumak ya da hatırlamak sadece aşkla ilgili değil hayatımın her alanında bana cesaret verdiği gibi sorumluluk yüklüyor- ve tabi canımı da sıkıyor, sorgulamaya başlıyorum hayatıma dair şeyleri. Yaşadığım dönemle ilgili ne zaman sitemde bulunsam her şeyin yine benimle ilgili olduğu gerçeğiyle ‘buum!🧨’ diye yüzleşiyorum.
Evet şekerim ama dünyanın bir ucu yok. Kolomb bunu saptamıştı.
“En önemli mesele şu; (a) insanlar asla mükemmel değil ama aşk mükemmel olabilir, (b) bayağılar ile aşağılık olanları dönüştürebilmenin yegane yolu bu ve (C) bunu yapmak onu yaratır. Sevmek aşkı yaratır. Sevmek kendi kendini yaratır. Mükemmel aşkı yaratmak yerine mükemmel aşığı arayarak boşa zaman harcıyoruz. Aşkı kalıcı kılmanın yolu mükemmel aşkı yaratmak olamaz mı?”
“Aşk en uç noktadaki kanun kaçağı. Herhangi bir kurala bağlı kalması imkansız. Herhangi birimizin en fazla yapabileceği, onun suç ortağı olmak. Saygı ve itaat yeminleri etmek yerine, yardım ve yataklık edebileceğimizin sözünü vermeliyiz belki. Demek ki güvenlik söz konusu değil. "Kalıcı" ve "kılmak" sözleri uygun değil. Sana olan aşkım her şeyden bağımsız. Ben seni karşılıksız seviyorum."
“Yarım kaldığımızda bizi tamamlayacak birini ararız daima. Birkaç yıllık ya da birkaç aylık bir ilişkiden sonra ihtiyacımızın hala giderilmediğini görünce beraber olduğumuz kişileri suçlar, daha ümit vaat eden biriyle arkadaşlık kurarız. Bu hep böyle sürebilir (dizisel poligami), ta ki - bu arada bir partner yaşamımıza hoş boyutlar katabilse de- her birimizin kendi tamamlanmamızdan sorumlu olduğumuzu kabullenene dek. Bunu bize başka kimse sunamaz.”
Kendime baktığımda büyük bir yanılsama görüyorum. Birinde takılı kaldığım herhangi bir şeyin aslında kendimde takılı kaldığım şeyler olduğunu fark ediyorum. Kendimi sevmeyi bilmediğim yerlerde bir başkasını sevme şeklimde kendimce kusurlu oluyor. Kendini tamamlama, kendine dönüşme eyleme döküldüğü zaman bence hayatta önümüze dökülüyor ve "aşkı kalıcı kılmayı kim biliyor?" diye sormamız gerekmiyor. 👀
“Aşk zaten bunda ibaret. Kibar bir misafir odasında verilen harpsikord konseri değil aşk. Sosyal güvenlik, bitki özlü kanser ilacı, İrlanda piyangosu ya da döner disko olmadığı da kesin. Aşk mahrem ve ilkeldir. Biraz da tuhaf, ürkütücü tarafta yer alır. Tarot destesindeki Ay kartını düşünüyorum: Garip, devasa bir kabuklu hayvan, zırhı parıldayarak, kıskaçları kıpırdayarak, takır takır sesler çıkartarak bir havuzdan dışarı çıkarken vahşi köpekler, bel vermiş Ay’a doğru ulur. Kalplerin ve çiçeklerin arasında aşk böylesine çılgındır. Onu evcilleştirme, inceltme, yengeçleri güvercin gibi giydirip soprano söyletme girişimleri daima kansız cansız bir sonuç verir. Neticede bir parodi çıkar ortaya. ‘Sevmeyi’ tarif eden pek çok güzel ses var ama ‘aşık olmak’ daha ziyade havlama tarzında bir şey.”
Sevgililer Günü planlarına belki bir piramide veyahut yüksek bir tepeye çıkarak Ay'a ulumayı ekleyebiliriz. Aauu!🌕🐺
Son olarak;
“Ne garip, romansta her zaman iki kişi bulunduğunu düşünürüz. Oysa yalnızlık romansı çok daha leziz ve yoğun olabilir. Yalnızken dünya bize kendini özgürce sunar. Maskesinden sıyrılmak için başka seçeneği yoktur.“
Ne demiştik aşkı kalıcı kılmayı kim biliyor?
Aşka semtin en güzel pastanesine çikolatalı pasta almaya gittiğinizi, eğer kalırsa, pastanın yarısını yiyebileceğini söyleyin. Aşk gitmeyip kalacaktır. 🧁
Aşka ondan bir yadigar istediğinizi söyleyip saçından bir lüle alın. Saçı ucuzcu bir mağazadan alınmış, üç tarafı yin/yang sembolleri olan bir tütsü aletinde yakın. Yüzünüzü güney batıya dönün. Yanan saçın üzerine eğilip inandırıcı bir biçimde egzotik bir dilde hızlı hızlı konuşun. Yanmış saçın küllerini alıp yüzünüze bıyık çizmek için kullanın. Aşkı bulun. Ona yeni biri olduğunuzu söyleyin. Aşk gitmeyip kalacaktır. 💇🏻♀️☯️🥸
Aşkı gece yarısı uyandırın. Ona dünyada yangın çıktığını söyleyin. Hızla yatak odasının penceresine koşun ve pencereden dışarıya işeyin. Rahat bir edayla yatağa geri dönün, aşkı her şeyin yoluna gireceği konusunda temin edin. Uykuya dalın. Sabah uyandığınızda aşkı yanınızda bulacaksınız. 🔥🌎
E biraz da biz yöntemlerini arayalım.
4. Gece dışarıya yürüyüşe çıkın. Ve aniden peşinize düşen gizem bozucuları fark edin. Aşkı elinden tutun ve koşarak arabaların saklanın, emekleyerek ilerleyin. Aşka burada durmasını onun için savaşacağınızı söyleyin. Kılıcınızla gizem bozuculara gücünüzü gösterin. Aşk cesaretinize aşık olup sizinle ay ışığı dansı yapacaktır. 🌕⚔️💃🏻🕺🏼
5. Buraya kendi yönteminizi yazın. Aşkı kalıcı bulmayı öğrendim diyin ve gülümseyin. ✍🏻😎
Evet sevgili kovboylar bugün Tom Robbins Ağaçkakan romanında 'AŞK' hakkında söylediklerine dadandık!👀 Aşkı bilmem ama gizemle aranız sıkı olsun.🔮 Dünyanın bize kendini özgürce sunduğu günlere, rodeo bebek!🐎
Kovboy Kızlar da Hüzünlenir’in artık Instagram hesabı da var!📸 Buluşalım mı?👀